http://www.baskahaber.org/2014/07/erkek-siddetine-mahkemeden-klf.html
Benim bazı şeyleri anlamam mümkün olmuyor. Seninle bambaşka konular hakkında konuşmak, yeni hikâyeler anlatmak isterken, bu haberle karşılaştım. Boşanma davası süren eşini, bir araçta, hafif yana yatmış ve tayt giymiş olarak görünce bıçaklamış; bu da mahkeme için "hafifletici sebep" olmuş.
Tecavüz edilen kadının üzerinde, kot pantalon varsa hafifletici sebep, mini etek varsa hafifletici sebep, gece o ıssız yoldaysa hafifletici sebep... Bir insana tecavüz etmenin, sırf seni istemiyor diye, canına kastetmenin "hafifletici" ne gibi bir sebebi olabilir.
Kahkahalarla gülüyorsa iffetsiz, tek başına tatile gidiyorsa ahlâksız, hamileyken sokaklarda geziyorsa ayıptır...
Şiddet görmesi, tecavüz edilmesi, yaralanması, öldürülmesi, kimi yerlerde hâlâ köle gibi satılması, kilosuna değer biçilmesi gibi haller mübâh... Kim bunları yapanlar? Erkekler... Eylemleri gerçekleştirenler de, "hafifletici sebepler"i bulanlar da onlar... Tüm yaşadıklarıma, kuyruk havada dolaşmalarıma rağmen, hiç bir zaman feminist olmadım. Aksine, bu erkek zorbalığında, kadınların payı olduğuna inananlardanım. Şimdilerde pek yoktur belki ama, benim çocukluk ve gençliğimin geçtiği yıllarda, erkek çocukları babalarından korkar, ama annelerinden dayak yerlerdi; anneler de kocalarından... Kadınların, kocaları karşısındaki acizlikleri, erkek çocukları üzerinde baskı kurmalarına sebep olurdu, böylece bir gün çocuklarının hayatına girecek kadının da dövülebilir olmasının zeminini hazırlamış olurlardı. Onlar yıllarca ne çileler çekmişti, elbette bu dışarlıklı yeni yetme de çekecekti. Anne kadın haksızlığa uğramıştı, ama gelin kadın mutlaka hak etmişti.
Biz yapıyoruz... Ve ben, neden bu kötülüğü yaptığımızı an-la-mı-yo-rum... Çok mutsuzum...
Ne kahve ne de sigara içmedi. İlk defa bu kadar yorgun ve mutsuzdu. Sustu ve kanepeye uzanıp, uyudu...